'- Ne olmak istiyorsun?' dediler.
'- Sadece bir mezar.' dedim.
Gözlerinde ki o şaşkınlık;
Hiçbir şey bilmemelerinden kaynaklanıyordu.
Ne biliyorlardı ki onlar;
Ruhum mezara girmek için çırpınırken
Toprağın üzerinde olmanın verdiği kabusu...
Kim biliyordu ki?
Labirentin içinde kaybolan küçük kız misali;
Bir oraya bir buraya sürüklenişimi...
Kim izliyordu ki?
Kelimeler dudaklarımdan süzülüp giderken
Anıların gözlerimden birer birer akışını...
Kim hissediyordu ki?
Oysa hiç düşünmemiştim.
Bir gün sana 'anı' diye hitap edeceğimi...
Ah,
Şimdi...
Ruhum bir hapishanede sanki,
Kazmak istiyorum;
Kaçmak istiyorum.
Senin toprağında bir mezar olmak istiyorum.
Seni özlüyorum.
Ruhun şad olsun geçmişim, geleceğim, her şeyim...